“Batı Trakya Türkü'nün de doğup büyüdüğü yerde insanca yaşama hakkında, ırkına, diline, dinine, gelenek ve göreneğine, eşit vatandaş gibi yaşamasına saygı duyulmasını istiyor ve bekliyoruz.”
Batı Trakya Türklerinin haklarını savunmak için bir parti kurdu ve sonuna kadar mücadele etti…
Batı Trakya'daki Gümülcine vilayetinin Küçük Sirkeli köyünde 1947 yılında dünyaya gelen Dr. Sadık Ahmet, Ankara ve Selanik'teki tıp öğreniminin ardından, yaklaşık 3 yıl Yunan ordusunda zorunlu askerlik görevini yaptı.
“Türk” dediği için hapis cezası aldı
1978 yılında ailesinin yanına hekim olarak dönen Sadık Ahmet, 1985'te Batı Trakya'daki hak ihlallerine dikkati çekmek için imza kampanyası başlattı ancak 1988'de kampanya nedeniyle 30 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Ahmet, Batı Trakya Türklerine "Türk" diye hitap ettiği için 1990'da yine hapis cezasına çarptırıldı.
“Türk olmak suçsa, şunu tekrarlıyorum: Türk'üm ve öyle kalacağım”
Hapse girmeden önce, "Sadece Türk olduğum için hapse götürülüyorum. Eğer Türk olmak suçsa, şunu tekrarlıyorum: Türk'üm ve öyle kalacağım" diyerek en bilinen deklarasyonlarından birini yapan Dr. Ahmet'in Gümülcine'de görülen mahkemesine binlerce kişi akın ederek, destek için binanın dışında "Biz Türküz" sloganları attı.
1995 yılında kaleme aldığı “Batı Trakya’da Yaşayan Türk Toplumunun Şikayetleri ve İstekleri” adlı yazısında Sadık Ahmet şu satırları yazdı:
“Batı Trakya Yunanistan’a bırakıldığı günden beri Yunan yönetimleri daima Türk toplumlarını kendileri için bir tehlike olarak gördü. Bu düşünceden hareket edilerek uygulanan politika şu 2 ana başlık altında toplanıyor. Birincisi; Türk toplumunu göçe zorlamak, ikincisi ise; Göç olmadığı takdirde asimile edebilmek.”
Nihat EFE
Genel Başkan